10 Şubat 2014 Pazartesi

METABOLİK SENDROM VE İNSÜLİN DİRENCİ

Metabolik sendrom insülin direncinin neden olduğu  olduğu diabet, felç, myokard enfarktüsü gibi hastalıklarla birliktelik gösteren  bir hastalıklar grubudur. Dünyada % 20 oranında görünen genç yaş grubuna kadar inen bir rahatsızlıktır. Obezitenin artmasıyla bu hastalığın artışı arasında paralel bir ilişki söz konusudur.
Obezite günümüzün önemli bir sorunu olararak yerini almıştır. Sedanter yaşam, fast-food tüketim alışkanlığının yaygınlaşması  obezitenin giderek artışına neden olmuştur. Çocuklar dışarda koşarak oyun oynamak yerine neredeyse zamanının büyük bölümünü televizyon ve bilgisayar başında geçirmekte yanında da cips,çikolata, kolalı içecekler tüketmektedirler. Bunların sonucunda hızla artan kilolara bağlı olarak  obezite ve metabolik sendrom  meydana gelmektedir.



Metabolik Sendroma Sahip Kişiler?

  • Obezite; Bel çevresi kadınlarda  82 cm ' den erkeklerde 94 cm' den fazla olması
  • Hipertansiyon: >140/90 
  • Bozulmuş açlık şekeri/gizli şeker/aşikar diabet 
  • Trigliserid değeri: >150 olması
  • HDL Kolesterol : erkelerde 40, kadınlarda 50 altında olması


Metabolik sendrom tanısındaki parametrelerin hepsi insülin direnci sonucu ortaya çıkan durumlardır.
İnsülin Direnci: Gıda alımını takiben emilip şekere dönüşen gıdalar hücre içerisine insülin sayesinde taşınır.Fakat ortaya bazı engeller çıkması nedeniyle insülinin şekeri hücre içine taşıma görevi yerine getirilemez. İnsülin direnci adı verilen durum ortaya çıkar.İnsülin direnci basit olarak kan damarı ile hücre arasında beton bir duvar varmış gibi açıklanabilir. İnsülin direnci kandaki şekerin kas ve yağ hücrelerine girmesini engeller. Vücut bu durumu dengelemek  için daha fazla insülin hormonu üretir. Pankreastan fazla miktarda insülin salgılanması bir müddet sonra pankreas bezini yorar. İnsülin salgılanması azalmaya başlar ve Tip 2 Diabet adını verdiğimiz hastalık baş gösterir. İnsülin direncinin en önemli nedeni obezitedir. Vücut ağırlığı arttıkça ve bel çevresi genişledikçe insülin direnci  ile  buna bağlı olarak diabet gelişme riskinde artış olmaktadır.

İnsülin Direnci Risk Grubu:

  • Ailesinde diabet olanlar
  • Kilosu fazla olanlar (elma tipi obezite)
  • Bel çevresi erkekte 92 cm, kadında 82 cm' den fazla olanlar
  • Yaşlılar
  • Vücut kitle indeksi 25' in üzerinde olan kişiler
  • Ürik asidi yüksek olanlar
  • Polikistik Over Sendromu olan kişiler
  • Kortizon tedavisi kullananlar
  • Hareketsizlik
  • Bazı depresyon ilaçları


İnsülin direnci ölçümü basit sonuç verme özelliklerine sahip HOMA-IR yöntemi ile kolayca hesaplanır. HOMA hesaplama sonucu 2.7 üzerinde olanlar insülin direncine sahip olarak kabul edilir. HOMA-IR=Açlık kan şekeri X Açlık insülin düzeyi/405 
İnsülin direnci diabet dışında hipertansiyon, karaciğerde yağlanma, koroner kalp hastalığı, meme kanseri,prostat kanseri, uyku apne sendromu, hirsuitizm  (kıllanmada artışı) hastalıklara neden olur. İnsülin direnci olan kişilerin kilo vermesi biraz zordur. Yüksek karbonhidrat içerikli unlu gıdalardan yapılmış gıdalar tüketildiğinde kanda insülin hormonu yüksek seyreder  ve bu da doygunluğun kısa süreli olmasıyla sonuçlanır. Sık acıkma yeme kısırdöngüsü sonunda obeziteye neden olur.

                                                       TEDAVİ

Yaşam Tarzı Değişikliği: 

Bu hastaların en önemli tedavisi kilo vermektir. Hastalar zayıfladığında karın içi yağ miktarı azalmakta ve insülin direnci kırılmaktadır. Özellikle karbonhidrat içeriği gıdalarla beslenme (hamur işleri, poğaça, açma, makarna, kızartma vs) insülin direncini ve obeziteyi artırmaktadır. Bu tarz beslenme alışkanlı terkedilmeli başarılamıyorsa minumum düzeye indirilmelidir. Kilo vermede diğer önemli nokta egzersizdir. Hareketsiz kişiler normal kiloda olasalar bile zaman içerisinde insülin duyarlılığı giderek azalmaktadır. Bundan dolayı metabolik sendromda ve insülin direnci olan kişilerin haftada en az 3 gün en az yarım saat süren fiziksel aktivitede bulunması gerekir.

Medikal Tedavi:

Metabolik sendrom ve insülin direnci farklı semptomlarla karşımıza çıkabilir. Bundan dolayı metabolik sendrom bileşenlerinin herbirine ayrı tedavi yöntemleri belirlenmelidir.
Diabet ve gizli şeker varlığında ilk kullanılacak ilaç metformindir. Metformin kullanımıyla karbonhidrat metabolizması düzenlenmekte, altta yatan insülin direnci kırılmakta ve diğer metabolik parametreler olumlu yönde etkilenmektedir.
Morbid obez hastalarda orlistat kullanılmaktadır. Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan hastalar ise cerrahiden fayda görmektedirler.
Metabolik Sendromun bir parçası olan hipertansiyon varlığında ise insülin direncini kıran ilaçlar ACE İnhibitörü ve Anjiyotensin reseptör blokeri grup ilaçlar etkili olmaktadırlar.

İnsülin direnci ile birlikte seyreden metabolik sendrom ve obezite toplumların önemli bir sorunu haline gelmiştir. Metabolik sendrom ve insülin direncinin  bir estetik sorundan ziyade tüm sistemleri etkileyen ve hayatı tehdit edebilen klinik durum olduğu bilinmelidir. Bu konularda hastalar ve toplum ne kadar çok bilinçlendirilirse bu sorunlarla mücadele etmek çok daha etkili olur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder