Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OBEZİTE VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Resim
Obezite basit anlamıyla sağlığı bozacak düzeyde vücutta fazla miktarda yağ birikimiyle karakterize bir durumdur. Sanayileşmiş batılı ülkelerin önemli bir sorunu olmaya başlamıştır obezite. ABD' de 20 yaş üstündeki nüfusun %55' i aşırı kilolu, %23 ' ü ise obezdir. Bu verilerle 2025 yılında ABD' de her iki kişiden birinin obez olması beklenmektedir. Batılı ülkelerde de durum pek farklı değildir. Obezite sıklığı ülkemizde de giderek artış göstermektedir. 24788 kişinin katılım gösterdiği bir çalışmada kadınlarda %30, erkeklerde %13 , genel popülasyonda ise % 22 civarında obezite oranı elde edilmiştir. Adrese dayalı 2009 verilerine göre obez nüfus % 31 kilolu nüfus %37 olarak hesaplanmıştır. Burdan anlaşıldığı üzere Türkiye giderek şişmanlamakta... Obezitenin önemi özellikle ona bağlı olarak ortaya çıkan ikincil hastalıklar sebebiyledir. Obezite koroner kalp hastalığı, diabet, hipertansiyon, felç ,osteoartrit, varis,uyku-apne sendromu,yumurtalık kistleri,depresyon, rah...

KANSER

Resim
Kanser günümüzde giderek artan önemli bir sağlık sorunu halini almaya başlamıştır. Ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra 2. sırada gelmektedir. Ülkemizde en sık görülen kanserler erkeklerde akciğer,prostat, kolon,rektum, mide pankreas; kadınlarda meme,akciğer,kolon, rektum,serviks, over , mide ve pankreas kanserleri gelmektedir. Aslen şişlik anlamına gelen tümör deyimi halk arasında kanser yerine kullanılmaktadır. Tümör normal dokuların gelişmesini aşan normal dokulara uyum sağlamayan kendisini oluşturan uyaranın yok olması durumunda dahi büyümesine devam eden anormal doku kitlesidir. Kanser terimi ise herhangi bir sınırlama ve sonlanma göstermeyen kontrolsüz hücre çoğalmasıyla karakterize bir durumdur. Malign (kötü huylu) tümörlerin hepsi kanser olarak adlandırılır.   Vücudumuzdaki sağlıklı hücreler bölünebilme yeteneğine sahiptirler. Bu bölünme olayı ölen hücrelerin yenilenmesini  ve vücuttaki yaralanan dokuların onarılmasını sağlar. Fakat bu bölün...

HİPERTANSİYON

Resim
Sanayileşmiş modern toplumlarda Hipertansiyon görülme sıklığı % 25-50 arasında değişmektedir. Ülkemizde ise her 3 kişiden 1 kişide rastlanan bir hastalıktır. Bilindiği üzere kalp vücudumuzda kanı pompalayan pompa görevini görür. Kalp, kanı önce pompalar sonra da kanın tekrar kalbe dolması için istirahat haline geçer. Kalp kanı pompalandığında damar duvarlarında oluşan en yüksek basınç sistolik kan basıncı yani büyük tansiyon, istirahat anındaki en düşük basınç ise diastolik basınç yani küçük tansiyon olarak adlandırılır.  Hipertansiyon farklı 2 günde en az 2 ölçümde sistolik basıncın 140 mm Hg (civa) basıncının üstünde veya diastolik basıncın 90 mm Hg ve üzerinde olması olarak tanımlanabilir.                               Kan Basıncı Sınıflandırması           RİSK FAKTÖRLERİ Yaş :Yüksek tansiyon görülme oranı yaşla birlikte artar. Yaşla birlikte damarlarda elastikiyeti...

İNFANTİL KOLİK (KOLİK BEBEK)

Resim
Sağlıklı bebekler doğduktan sonra ilk birkaç ay ağlarlar. Bebeklerin ağlama süreleri zaman geçtikçe daha da azalır. 2 haftalık bebek günde ortalama 1 saat 45 dakika ağlarken 3. ayda bu ağlama süresi 1 saatin altına iner. Normal sürelerde ağlama dışında  bebeklerde  huzursuzluk, dalgınlık, ishal ve fışkırır tarzda şiddetli kusmalar varsa bir başka hastalık açısından bebek Çocuk uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Bebeklerin yaklaşık %40' ında görülen doğumun 2. haftasında başlayan haftada en az 3 gün ve günde en az 3 saat süren çoğunlukla öğleden sonra ve akşamları görülen ve aileyi sıkıntı ve strese sokan sebepsiz yere ağlayan bebekler '' infantil kolik'' yani kolik bebeklerdir. KOLİK NÖBETLER Kolik bebeklerde yapılan gözlemlerde anneler bebeklerinin ağlamalarını diğer bebeklere göre daha ısrarcı, daha çok insanın içine işleyen, daha  sinirlendiren, daha nefret veren ağlamalar şeklinde tanımlamışlardır. Bu ağlama nöbetleri şu şekillerde gerçekleşi...

PANİK ATAK

Resim
Birden bire çıkan , sıkıntı, yoğun kaygı hali olarak tanımlanabilir kısaca Panik Atak. Bu atağı geçiren kişi kötü şeyler olacağını, düşüp bayılacağını, kalp krizi geçireceğini ve artık dünyanın sonunun geldiğini düşünür. Bir hastaneye, acile gider ve doktoru görmesi dahi bu nöbetin son bulmasına neden olabilir. Çeşitli ülkelerde yapılan çalışmalarda Panik Atak görülme sıklığı ortalama % 1.5-2.5 oranında görüldüğünü saptamıştır. Panik Atak bozukluğu bulunan hastalar diğer uzmanlık dallarına ait kliniklere başvururlar. Kardiyolojiye başvuranların %16' sı, vestibüler bozukluk nedeniyle Kulak Burun Boğaz polikliniğine başvurunların %15' i, hiperventilasyon (gereğinden derin ve hızlı nefes alıp verme)  şikayetiyle hastaneye başvuran hastaların % 35' ini Panik Atak hastaları oluşturmaktadır. Panik Atak en sık geç ergenlik ve 30 'lu yaşlar arasında  görülmeye başlar. Hastalık 30-40 ' lı yaşlarda ciddi biçimde kendini gösterir. Panik atak kadınlarda erkeklerden 3 kat d...

KALP KRİZİ (MYOKARD ENFARKTÜSÜ)

Resim
Ülkemizde her yıl 150 bin kişi kalp krizinden hayatını kaybetmektedir. Dünyada ölüm sıralamasında kalp krizi 1. sırayı almıştır. Kalp Krizi kalbi besleyen damarlarda tıkanma sonucunda o damarın beslediği bölgeye yetersiz kan akışı olması ve o bölgedeki kalp dokusunun ölmesi sonucu meydana gelir. Nasıl oluşur: Kalp krizleri koroner arterlerde oluşan pıhtılara bağlı olarak meydana gelirler. Pıhtılar ateroskleroza bağlı meydana gelen değişiklikler sonucunda daralmış koroner arterlerde meydana gelir. Aterosklerotik plak çeşitli nedenlerle çatlar ve pıhtı oluşumuna zemin hazırlar.Bu pıhtı koroner damarları tıkar ve kalbin o bölgesine kan ve oksijen gidişini engeller. Bu bölgedeki kalp kası hücrelerinin beslenememesine bağlı ölümüne neden olur. Kalp Krizine Neden Olan Etmenler: Sigara kullanımı Diabet Hipertansiyon Kanda LDL- Kolesterolün yüksek olması  Trigliserid yüksekliği  Obezite Uyuşturucu kullanımı  A tipi kişilik yapısı (mükemmel...

MEME KANSERİ

Resim
Meme kanseri dünyada kadınlar arasında en sık rastlanan ve kanserden ölüm nedenleri arasında da 1. sırada olan bir kanser türüdür. Her yıl dünyada bir milyon meme kanseri vakası meydana gelmekte ve bunların 360 bin' i ölümle sonuçlanmaktadır. Meme kanseri sadece kadınlara özgü bir kanser değildir. Tüm meme kanserlerinin yaklaşık % 1 ' i erkeklerde görülmektedir. Meme kanserinin nedeni tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Ancak bazı etmenler meme kanserinin gelişiminde suçlanmıştır.                                                               RİSK FAKTÖRLERİ YAŞ: Yaş ilerledikçe artmaktadır. AİLE ÖYKÜSÜ: 2 veya daha  fazla akrabasında meme kanseri ve yumurtalık kanseri olanlarda kişilerde meme kanseri gelişme riski yüksektir. KİŞİSEL ÖYKÜ: Bir memesinde kanser olan hastaların diğer memesinde de bu risk art...

DEMANS

Resim
Latince mens (zihin) kelimesinden gelmiştir ve kabaca Demans, zihnin yitirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ölüm yaşının giderek ilerlemesi ve nüfusun yaşlanmasıyla birlikte giderek artan ve sorun olmaya başlayan bir hastalık halini almıştır. 2001 yılında yaklaşık 25 milyon olarak tahmin edilen demanslı hasta sayısının 2050 yılında yaklaşık 80 milyona ulaşması tahmin edilmektedir. Demans tanısı için en başta hastanın zihin özelliklerinde bir bozulma meydana gelmelidir. Demanslı hastalarda kazanılmış zihin fonksiyonlarının bozulması sözkonusudur.  Tanı açısından 2. önemli özellik ise zihinsel fonksiyon kaybının birden fazla alanda gerçekleşmesidir. Bu zihinsel alanlar bellek, dikkat, yürütücü işlevler, görsel ve mekansal işlevlerdir. Tanının konmasında son temel özellik günlük yaşam işleyişinde bozulmalardır. Bunlar ev işleri, kişisel bakım, hobiler, mesleki performans olarak sıralanabilir. Bu 3 özellik özetlendiğinde demans, erişkin merkezi sinir sisteminin hasarlanması ...

TİROİD NODÜLLERİ

Resim
Toplumda ortalama her 3 kişiden 1 kişide görülen bir durumdur tiroid nodülleri. Nodüllerin bir kısmı dışardan farkedilebilir veya ele gelebilir. Elle farkedilemeyen nodüller daha sıktır ki bu toplumun %50-60 ına denk gelir. Ancak bunlar tarama yapıldığında veya Ultrason ile incelendiğinde ortaya çıkarlar. Nodüllerin büyüklükleri 5-6 mm ' den 5-6 cm' e kadar ulaşabilmektedir. Basit tiroid hücre çoğalması ile oluşan nodüller kolloidal nodüllerdir ve en sık karşılaşılan nodüllerdendir. Diğer nodül çeşitleri kistik nodül, iltihabi nodüller, iyi huylu nodüller ve tiroid kanserleridir.   Kadınlarda nodül oluşumu erkeklere oranla 4 kat fazla görülmektedir.                                 Nodül Nedir?  Nodül günlük yaşamda sık duyduğumuz bir terimdir. Nodül tiroid bezinin içerisinde çeşitli büyüklüklerde olabilen anormal doku büyümesidir. Nodüle tiroid ezi büyümesi de eşlik ettiğinden bu hastalığ...

SİNÜZİT VE TEDAVİSİ

Resim
Türkiye' de yaklaşık her 5 kişiden bir kişiyi etkileyen bir sağlık sorunudur sinüzit. İnsanların yaşam konforunu azaltan  kronik hastalıkların başında gelmektedir. Yapılan bir araştırmada ABD' de yaklaşık 7  milyar doların sinüzit tedavisinde kullanılan ilaçlara harcandığı bildirilmiştir. Sinüzit burun tıkanıklığı, başağrısı, halsizlik, yorgunluk ,horlama gibi şikayetlere neden olarak hem fiziksel olarak hem de psikolojik anlamda hastaları rahatsız etmektedir. SİNÜZİT NEDİR: Kafatasında 7 adet sinüs boşluğu bulunur. Bu boşlukların içi hava doludur. Sinüs adı verilen bu boşlukların buruna açılan bir deliği bulunmakta ve bu delik sayesinde sinüsler devamlı olarak havalanmaktadırlar. Nefes verme sırasında akciğerleden çıkmakta olan hava ilk olarak sinüslere uğramakta ve burundan dışarı çıkmaktadır. Buruna açılan hava delikleri tıkanırsa sinüs içerisine hava girişi azalır veya tamamen ortadan kalkar. Sinüslerinin havlanmasının bozulmasıyla enfeksiyona zemin hazırlanır. Sinüs ...

KALP SİNTİGRAFİSİ (MYOKARD PERFÜZYON SİNTİGRAFİSİ)

Resim
Günümüzde her yıl bin kişiden 5 kişi kalp krizi geçirmektedir. Toplumdaki her 5 ölümün 1 tanesi kalp krizlerine aittir. Bu nedenle kalp hastalıkları hayatımızda çok önemli hale gelmiştir. Geçirilen kalp krizlerinde hastaların yarısı ölmektedir. Bu ölümler ani olmakta ve hastaneye yetiştirlemeden evde, işyerinde , yolda vs değişik mekanlarda olabilmektedir. Kalp krizi basit olarak anlatacak olursak , kalp kasını besleyen koroner adını verdiğimiz damarların kan akımının kesilmesi ve kalbe yeterli kanı taşıyamamasından kaynaklanır. Damar tıkanınca kansız kalan kalp kası zamanla ölüme kadar gidebilmektedir. Yıllar içersinde kolesterol adını verdiğimiz yağlar (özellikle kötü kolesterol adıyla anılan  LDL - kolesterol) kalp damarlarında birikirler. Zaman içerisinde bu birikim ilerledikçe bir plak haline dönmeye başlar. Bu plak damarı daraltır ve kalp kasına giden kan ve içerisinde bulanan oksijen azalmaya başlar. Kalp kası azalan oksijen karşısında yorulma, göğüs ağrısı, efor gerektiren ...

NÜKLEER TIP

Resim
Madam Curie' nin radyoaktiviteyi keşfinden yaklaşık bir asırlık bir zaman  geçti,  O zamandan itibaren  zararlı olarak bilinen radyasyon, hastalıkların  tanı ve tedavisi için kullanılmış  ve insanlığın hizmetine sunulmuştur. Nükleer Tıp bu gelişmelerden nasibini almış ve giderek gelişimini sürdürmüştür.  Nükleer Tıp  kısaca radyoaktif maddelerin  hastalara çeşitli yollardan verilip hastalıkların tanı ve tedavisini kapsayan bir bilim dalıdır. Radyofarmasötikler  (organa spesifik ilaç + görüntülemeyi sağlayan radyoaktif madde) hastalara damar yolu, solunum yolu ve oral yoldan uygulanır. Radyoaktif maddeler saçılım yaptığı ışının türüne göre gama kamera veya PET-CT  adını verdiğimiz cihazlar tarafından algılanır ve görüntüye çevrilirler. Nükleer Tıpta elde edilen görüntülerin genel ismine ''sintigrafi'' denir. Doğada alfa, beta ve gama ışınları olmak üzere  3 çeşit radyasyon bulunur. Beta ışınları tedavi amaçlı, gama ışınları ise...

FİBROMYALJİ

Resim
Sırt , boyun omuz kasları başta olmak üzere vücut kaslarında yaygın ağrı,  halsizlik ve sabah tutukluğuna neden olan bir hastalık bu seferki konu başlığımız '' Fibromyalji'' . Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen yaşamında herşeyin mükemmel olmasını isteyen ve hassas kişilik yapısında olanlarda daha sık rastlanır. Hastaların günlük yaşam konforunu bozan kronik bir hastalıktır. Toplumda % 5-10 oranında bu hastaliğa rastanmaktadır. Halk arasında yumuşak doku romatizması olarak da bilinmektedir. Belirtiler: 1.Yaygın Vücut ağrıları:  Yaygın vücut ağrıları en az 3 ay devam eder. Hastaların kaslarında yaygın ağrıları mevcuttur ve belli bölgelerde ise hassas noktarı vardır. Aşağıdaki resimde Fibromyalji sendromunda görülen hassas nokta bölgelerini görmekteyiz. 2.Yorgunluk: Fibromyaljide en sık rastlanan bulgulardan biridir. Hastalarda belirgin bir yorgunluk bulgusu vardır. Sabah uyanınca bu yorgunlukları hemen hemen en üst düzeydedir. Gün içinde bu yorgunluk...